Paraya sıkışan yetkililer, engelli vatandaşların kazanılmış haklarına göz dikti. Özel Tüketim Vergisinden muafiyet hakkıyla engelli araçları alan vatandaşlar için yapılan yasal değişiklikler gündemde. 5 yıl sonra araçları satma hakkı olan engelliler için bu süre 10 yıla çıkarıldı ve yüzde 40 yerli üretim şartı getirildi. Ancak, dün Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğle 10 yıl kuralı geriye dönük şekilde düzenlendi ve önceki araçlarını alan engellilerin de aynı süreyi beklemesi gerektiği belirtildi.
Anayasa ile güvence altına alınan ‘hukuk devleti’ ilkesini hiçe sayan bu tebliğin düzeltilmemesi durumunda milyonlarca engellinin kazanılmış hakları tehlikeye girebilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğe göre, ÖTV muafiyetiyle araç alanlar artık araçlarını 5 yıl değil, 10 yıl sonrasında satabilecekler. Ayrıca, daha önce herhangi bir sınırlama olmayan yerli üretim şartı yüzde 40 olarak belirlendi.
BURADA HAK GASPI YAPILDI
Ancak, yasanın yürürlük tarihi 27 Aralık 2024 olarak belirlenmesine rağmen, tebliğde araçlarını daha önce satın alan engelliler için 10 yıl satma yasağının geriye dönük olarak uygulanması kararı alındı. Tebliğde yer alan düzenlemeye göre, “İlk araç satın alma tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra aracın satışı veya devri, aracı alan engelliye tekrar muafiyetten yararlanma hakkı sağlamaz” ifadesi kullanıldı. Bu sebeple, mevcut araçlarını satan engelliler yeni araç alabilmek için 10 yıl beklemek zorunda kalacaklar.
SÜRPRİZ YOK, HÜSRAN VAR
Anadolu Emeklileri Birleştirme Derneği Başkanı Burhan Gümrükçü, tebliği eleştirerek, “Bu düzenleme bize sürpriz olmadı, tam anlamıyla hüsran oldu” dedi. Gümrükçü, “Bürokratlar, bu tebliğin Anayasaya aykırı olduğunu bile bile geriye dönük uygulayacaklarını önceden söylediler. İnanamamıştık, ama dedikleri gibi yaptılar. Ağustos ayında aracını satan bir üyemiz, yeni araç almak istediğinde Maliye’nin 10 yıl beklemesi gerektiğini söyledi. Bu, kazanılmış hakların gaspıdır” diye konuştu.
Anayasa’ya aykırı
Çıkarılan yasaların geriye işlememesi ilkesi hukukun ve hukuk devletinin temel taşlarından biridir. Hak gaspını engellemeyi amaçlayan bu ilke Anayasa’nın 2. maddesiyle koruma altına alınmıştır. Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ‘hukuk devleti’ olduğu açıkça ifade edilmektedir. Tebliğin yürütmesinin durdurulması için birçok engelli örgütünün hazırlık yaptığı belirtiliyor.
